Rian Türkçe : Çok Dilli HABER Ajansı

Milad Zarei, Halkla İlişkiler Meslek Birliği Başkanı: İran’da Halkla İlişkiler’de 70 Yıllık Kimlik Krizi ve Mesleki Zorlukların Analizi

د ایران عامه اړیکې
İran’da Halkla İlişkiler bugün kritik bir noktada duruyor; yıllarca sadece bir propaganda aracı olarak görülen bu meslek şimdi uzman eksikliği, etkili içerik üretimindeki zayıflık ve kamuoyundan kopukluk gibi zorluklarla karşı karşıya. Aynı zamanda dijital teknolojiler, yapay zekâ ve özel sektörün güçlendirilmesi gibi yeni fırsatlar, İran’da Halkla İlişkiler’in geleceği için yeni yollar açabilir.

İran’ın resmi takviminde 17 Mayıs (İran takvimine göre 27 Ordibeheşt) “İletişim ve Halkla İlişkiler Günü” olarak adlandırılmıştır. 2005’ten bu yana bu adlandırma bize hatırlatıyor ki İran’da Halkla İlişkiler sadece basit bir idari birim değil, kurumların, kuruluşların ve hatta toplumun kaderini değiştirebilecek stratejik bir meslektir. Ancak temel soru şudur: Bugün İran’da Halkla İlişkiler hangi durumda ve bunun için nasıl bir gelecek çizilebilir?

Bu yazıda medya ve halkla ilişkiler alanındaki tecrübelerim, gözlemlerim ve faaliyetlerime dayanarak mevcut gerçekliğin ve geleceğin perspektifinin net bir resmini sunmaya çalışacağım; abartısız, umutsuz olmayan, veriler ve gerçek eğilimlere dayalı gerçekçi bir analiz.

İran’da Halkla İlişkiler’in Mevcut Durumu: Kimlikten İşlevlere

Ben İran’da Halkla İlişkiler’den bahsettiğimde ilk öne çıkan konu, bu mesleğin doğasının ve işlevinin tanımındaki belirsizliktir. Hâlâ birçok kurumda halkla ilişkiler yalnızca haber yayınlamak, broşür basmak veya sosyal ağlarda içerik üretmekle sınırlı. Bu yüzeysel bakış, halkla ilişkileri paydaşlar ve hedef kitle ile ilişkilerin yönetimindeki stratejik konumundan uzaklaştırıyor ve akademik beklentilerle pratik performans arasında önemli bir uçurum yaratıyor.

Bence, İran’da Halkla İlişkiler gerçek misyonuna dönmek istiyorsa üç temel soruyu yeniden ele almalıdır:

  1. Halkla ilişkiler nedir? (mahiyet)

  2. Halkla ilişkiler niçin vardır? (varoluş felsefesi)

  3. Halkla ilişkiler nasıl yapılır? (araçlar ve yöntemler)

Bu üç soruya net cevaplar verilmeden, İran’da Halkla İlişkiler daima tepkisel kalacak ve iletişim yönetiminde etkin bir rol oynayamayacaktır.

İran’da Halkla İlişkiler’in Tarihi

İran’da Halkla İlişkiler yaklaşık 90 yıllık bir geçmişe sahiptir; ilk halkla ilişkiler birimleri 1950’li yıllarda devlet kurumlarında kurulmuştur. Ancak bu uzun geçmişe rağmen, hâlâ bu mesleğin konumuna dair tek tip ve standart bir tanım oluşturmayı başaramadık. Tarihsel deneyimimiz iniş çıkışlarla doludur; geçmişteki tek yönlü propaganda dönemlerinden, son on yıllardaki dağınık profesyonelleşme çabalarına kadar. Bu tarih bize gösteriyor ki İran’da Halkla İlişkiler yaş bakımından olgunlaşmış olsa da profesyonel ve yapısal olgunluğa hâlâ uzaktır.

İran’da Halkla İlişkiler’in Temel Sorunları

1. Eğitim ve Uygulama Arasındaki Uçurum

Üniversitelerde halkla ilişkiler farklı seviyelerde okutuluyor, ancak mezunlar genellikle pratik becerilere sahip değil. Çoğu, kurumun gerçek ortamına, kamuoyuna, medyaya ve kriz yönetimine yabancı. Eğitimle uygulama arasındaki bu uçurum, İran’da Halkla İlişkiler’in geri kalmışlığının temel nedenlerinden biridir.

2. Devlet Merkezliliği ve Propaganda Anlayışı

Gerçek şu ki, İran’da Halkla İlişkiler büyük ölçüde devletin bakış açısından etkilenmektedir. Birçok devlet kurumunda PR, “halk ile kurum arasında köprü” olmaktan çok bir “propaganda aracı”na dönüşmüştür. Modern PR’nin temeli olan halk odaklı felsefe geri plana itilmiş, yerine tek taraflı ve propagandist bir yaklaşım geçmiştir.

3. Dağınıklık ve Mesleki Birliğin Eksikliği

İran’da Halkla İlişkiler’in bir diğer büyük sorunu uyumlu ve bütüncül bir yapının olmamasıdır. Her kurum kendi yolunu çizerken, PR’nin konumu ve misyonunu tanımlayacak net standartlar bulunmamaktadır. Bu dağınıklık, ulusal düzeyde PR performansını doğru şekilde değerlendirmemizi engellemiştir. Ayrıca, birçoğu iletişimsel misyonundan sapmış ve sadece emektarların buluşma noktası veya şeffaf olmayan mali çevreler hâline gelmiş çok sayıda meslek birliği, İran’da Halkla İlişkiler için en büyük iç tehditlerden biridir.

4. Kriz Yönetimindeki Zayıflık

Kriz yönetimi, İran’da Halkla İlişkiler’in zayıflığının en açık şekilde görüldüğü alandır. Sosyal, sağlık veya ekonomik krizlerde PR birimleri daha çok inkârcı ya da propagandacı olarak sahneye çıkmıştır, kamuoyunu yöneten bir aktör olarak değil. Oysa krizlerde PR’nin temel misyonu şeffaf bilgilendirme, psikolojik rahatlama yaratma ve kamu güvenini artırmadır. İran’da Halkla İlişkiler geç ve geçici tepkilerden çıkıp krizleri öngörmeye ve iletişim senaryoları tasarlamaya yönelmelidir.

5. Etkili İçerik Üretiminde Zayıflık

Modern iletişim araçları ve sosyal medya İran’da Halkla İlişkiler için büyük fırsatlar yaratmış olsa da, çekici ve etkili içerik üretiminde zayıflık hâlâ belirgindir. Birçok PR biriminde içerik üretimi hâlâ tekrarlayıcı ve yüzeysel bir görevdir; yaratıcılık, araştırma veya yapay zekâ gibi yeni teknolojilerin kullanımına nadiren rastlanır.

6. Uzman Eksikliği ve Profesyonel Eğitim Yetersizliği

Bugün İran’da Halkla İlişkiler iki tür insan kaynağı ile karşı karşıyadır: Bir yanda, yeterli uzmanlığı olmayan ve sadece siyasi tavsiyelerle atanan yöneticiler; diğer yanda, akademik bilgiye sahip genç mezunlar, fakat yeteneklerini gösterme fırsatından yoksunlar. Bu uçurum, İran’da Halkla İlişkiler’in insan sermayesinin tam anlamıyla gelişmesini engellemiştir. Çözüm, profesyonel derecelendirme sistemi kurmak ve sürekli eğitimler düzenleyerek uzmanlara büyüme ve karar alma süreçlerine katılma fırsatı vermektir.

İran’da Halkla İlişkiler ve Kamuoyu

Hiçbir halkla ilişkiler boşlukta var olamaz. Kamuoyu, İran’da Halkla İlişkiler’in temel zemini ve bağlamıdır. Ancak gerçek şu ki, çoğu zaman kamuoyuyla diyalog kurmak yerine onu görmezden gelmeye ya da kontrol etmeye çalıştık. Bu yaklaşım yalnızca sonuçsuz kalmakla kalmıyor, aynı zamanda güveni de yok ediyor. İran’da Halkla İlişkiler kabul etmelidir ki kamuoyu ulusal bir sermayedir; ona ne kadar çok saygı gösterirsek, ülkenin sosyal sermayesi o kadar güçlenecektir.

İran’da Halkla İlişkiler ve Sosyal Medya

Sosyal medyanın ortaya çıkışı her şeyi değiştirdi. Geçmişte halkla ilişkiler mesajı yukarıdan aşağıya ve tek taraflı aktarabiliyordu, ancak bugün bu model artık işe yaramıyor. Sosyal ağların ortamında hedef kitle yalnızca mesajın alıcısı değil, aynı zamanda içerik üreticisidir. Eğer İran’da Halkla İlişkiler başarılı olmak istiyorsa, sadece kurumun mesajını aktarmak yerine hedef kitleyle nasıl işbirliği yapacağını öğrenmelidir.

İran’da Halkla İlişkiler ve Kurumsal Şeffaflık

Halkın kurum ve kuruluşlardan en temel taleplerinden biri şeffaflıktır. Ne yazık ki İran’da Halkla İlişkiler, çoğu durumda şeffaflığı teşvik eden değil, onu gizleyen ya da hatta sansürleyen bir rol üstlenmiştir. Bu yaklaşım yanlıştır; çünkü günümüz dünyasında hiçbir şey sonsuza dek gizli kalmaz. Halkla ilişkiler şeffaflığın bayraktarı olmalı ve topluma zamanında doğru ve kesin bilgi sağlayabilmelidir.

İran’da Halkla İlişkiler ve Sosyal Sorumluluk

Günümüz dünyasında halkla ilişkiler yalnızca kurumsal iletişimle sınırlı değildir. Onun en önemli görevlerinden biri sosyal sorumluluk alanında rol üstlenmektir. İran’da Halkla İlişkiler mesaj iletiminin ötesine geçmeli ve kurumun etik ve sosyal kolu olarak hareket etmelidir; yani toplumun endişelerine yanıt vermeli, çevreyi korumalı, savunmasız grupları desteklemeli ve kurum için insani bir imaj oluşturmalıdır.

İran’da Halkla İlişkiler’in Gelecek Vizyonu

Tüm bu zorluklara rağmen, ben İran’da Halkla İlişkiler’in geleceğini karanlık görmüyorum. Tam tersine, birkaç kilit reform uygulanırsa bu meslek büyük bir sıçrama yapabilir.

İran’da Halkla İlişkiler’in büyümesine katkıda bulunabilecek faktörler şunlardır:

  • Sivil toplumun gelişmesi ve kamu bilincinin artması

  • Yönetişimde hesap verebilirlik ve şeffaflık ihtiyacı

  • Küresel ticarette rekabet etme ve İran’ın daha iyi bir imajını sunma zorunluluğu

  • Yapay zekâ, blok zinciri ve metaverse gibi yeni teknolojilerin girişi

  • Özel sektörün güçlendirilmesi ve devlet tekellerinin azaltılması

Dijital Halkla İlişkiler ve Yeni Teknolojiler

Yeni teknolojilerin ortaya çıkışı İran’da Halkla İlişkiler’i yaklaşımını yeniden düşünmeye zorladı. Bugün yapay zekâ veri analizi ve hedefe yönelik içerik üretiminde yardımcı olabilir; blok zinciri güven ve şeffaflığı garanti edebilir; metaverse etkinlikler ve merkeziyetsiz eğitimler için bir platform sağlayabilir. Eğer İran’da Halkla İlişkiler bu araçları doğru kullanırsa, basit bir geleneksel birimden dijital odaklı bir kuruma dönüşebilir.

İran’da Halkla İlişkiler ve Veri Yönetişimi

Dünyadaki yeni trendlerden biri “veri yönetişimi”dir; yani kararların doğru ve bilimsel veri analizine dayanması. İran’da Halkla İlişkiler bu alanda hâlâ çok geridedir. Çoğu PR birimi hâlâ veri analizine değil, yüzeysel raporlara ve kişisel ilişkilere dayanmaktadır. Eğer İran’da Halkla İlişkiler için parlak bir gelecek çizmek istiyorsak, onu veri odaklı alana taşımamız gerekir; yani hedef kitleyi daha derin anlamak için gösterge panelleri, büyük veri ve yapay zekâ kullanmak.

İran’da Halkla İlişkiler’in Geleceğinde Özel Sektörün Rolü

Kamusal alandan farklı olarak, İran’da Halkla İlişkiler’in geleceğinde asıl umut özel sektördedir. Özel şirketler, özellikle start-up’lar, hayatta kalabilmek için müşterileri, toplumu ve paydaşlarıyla daha şeffaf ve dürüst olmak zorundadır. Bu zorunluluk daha profesyonel bir PR’ye yol açabilir. Ancak büyük tehlike, özel sektörün de tekrar yalnızca reklama düşmesi ve PR’ı yalnızca pazarlama aracı olarak görmesidir. İran’da Halkla İlişkiler’in aydınlık geleceği, özel sektörün insan odaklılığı ve hesap verebilirliği ne kadar ciddi ele alacağına bağlıdır.

İran’da Halkla İlişkiler ve Uluslararası İmaj

Halkla ilişkiler yalnızca ülke içiyle sınırlı değildir. Günümüzde her kurum ve her ülkenin uluslararası halkla ilişkilere ihtiyacı vardır. İran’da Halkla İlişkiler, İran’ın doğru ve olumlu bir imajını dünyaya sunmada kilit rol oynayabilir. Bu alan şimdiye kadar ciddiye alınmamıştır, ancak uluslararası koşullar göz önünde bulundurulduğunda, küresel bir bakış olmadan İran’da Halkla İlişkiler’in geleceği eksik kalacaktır.

İran’da Halkla İlişkiler ve Gençlerin Mesleki Geleceği

Çok az tartışılan önemli konulardan biri de PR alanına giren gençlerin mesleki geleceğidir. Üniversiteler birçok mezun verse de, kalıcı iş fırsatlarının ve profesyonel yapıların olmaması hayal kırıklığı yaratıyor. Yeni nesil İran’da Halkla İlişkiler için motivasyonu ve umudu koruyabilmek adına profesyonel sistemler, pratik eğitimler ve şeffaf kariyer yolları tasarlanmalıdır.

Çözümler: Birlikten Yapıya

Bence İran’da Halkla İlişkiler’in durumunu iyileştirmek için en önemli adım mesleki birliği sağlamak ve yapıyı güçlendirmektir. Burada meslek birliklerinin rolü çok önemlidir.

Halkla İlişkiler Birliği şu misyonlarla büyük değişiklikler yapabilir:

  • PR çalışanlarının mesleki haklarını savunmak

  • Uzmanlık becerilerini geliştirmek ve pratik eğitimler düzenlemek

  • Medya ve içerik için veri tabanı oluşturmak

  • PR çalışanlarının mesleki hakları için bir tüzük hazırlamak

  • **“İran Ulusal Halkla İlişkiler Kurumu”**nun kurulmasını desteklemek

  • Mesleki hizmetler sunmak için dijital platformlar oluşturmak

  • Ulusal ve uluslararası festivaller, eğitimler ve konferanslar düzenlemek

  • PR’ı güçlendirmek için yeni teknolojiler – yapay zekâ, blok zinciri, NFT ve metaverse – kullanmak

İran’da Halkla İlişkiler’in Geleceğine Yönelik Araştırma

İran’da Halkla İlişkiler’in geleceği üç temel dönüşümle yakından bağlantılıdır:

  1. Kamu güvenini yeniden tesis etmek için insan odaklılık ve sosyal katılım yönünde ilerlemek.

  2. Kamuoyunu daha iyi analiz etmek ve iletişimi daha hassas yönetmek için dijitalleşme ve veri odaklılık.

  3. Uluslararasılaşma ve küresel PR standartlarına uyum sağlamak.

Bu üç dönüşüm zamanında ve akıllıca yönetilirse, İran’da Halkla İlişkiler bölge için bir model olabilir.

Sonuç

Bugün İran’da Halkla İlişkiler bir fırsat da, bir tehdit de olabilecek bir noktada duruyor. Eğer geçmişin yolunda devam ederse, PR propaganda ve tek taraflılık içinde kalacak ve küresel standartlardan daha da uzaklaşacaktır. Ama eğer yeniden gözden geçirir, özel sektörün potansiyelinden, yeni teknolojilerden ve mesleki birlikten faydalanırsak, parlak bir gelecek bizi bekliyor.

Yıllardır bu alanda faaliyet gösteren biri olarak inanıyorum ki, propagandist PR’dan insan odaklı ve bilim temelli PR’a geçiş bizim tek kurtuluş yolumuzdur. İran’da Halkla İlişkiler, basit bir idari birim olmaktan çıkıp ulusal iletişim yönetiminde stratejik ve etkili bir kuruma dönüşmelidir. Bu yol zor ama mümkündür; yeter ki kararlarımızda cesur, uygulamalarımızda ciddi olalım.

Eğer İran’da Halkla İlişkiler günümüz dünyasında hayatta kalmak istiyorsa, idari-propagandist kabuğundan çıkmalı ve kurumların ve kuruluşların iletişimsel beyni olmalıdır. Bu dönüşüm zordur ama mümkündür. Koşul; karar almada cesaret, yeni teknolojileri akıllıca kullanmak ve gerçek bir mesleki birlik oluşturmaktır. Ben inanıyorum ki, İran’da Halkla İlişkiler’in geleceği geçmişin tekrarıyla değil, yenilik, insan odaklılık ve profesyonellikle şekillenecektir.

 Milad Zarei
Halkla İlişkiler Meslek Birliği Yönetim Kurulu Başkanı – Tahran / İran