Gerçek ben olmak, inançlarımıza, değerlerimize ve içsel duygularımıza göre yaşamak demektir. Bu yalnızca basit bir fikir değil, bir yaşam biçimidir. Sosyal maskelerden ve yapay davranışlardan uzaklaştığımızda, stres ve psikolojik baskı azalır; yerini derin bir huzur ve içsel memnuniyet hissi alır. Güçlü ve zayıf yönlerimizle kendimizi bütünüyle kabul etmek, derin ve kalıcı bir özgüven duygusu oluşturur ve inançlarımıza, hedeflerimize ve önceliklerimize tamamen uygun kararlar almamıza olanak tanır. Bu kararlar, bizi anlamlı bir yaşama yönlendirir ve yaşamımıza gerçek bir yön ve amaç kazandırır.
Otantik olmak, yalnızca kişisel ilişkilerin kalitesini artırmakla kalmaz, aynı zamanda başkalarının bize olan güvenini güçlendirir ve dürüst, derin ve kalıcı bağlar kurulmasını sağlar. Maskesiz ve samimi bir şekilde kendimizi gösterdiğimizde, başkalarının da kendi gerçekliklerini ifade etme cesareti bulabilecekleri bir ortam yaratırız. Bu olumlu döngü, hem kişisel hem de toplumsal yaşamı etkiler ve hayatımıza daha derin bir anlam katar. Başka bir deyişle, her kendin olduğunda, yalnızca kendi gelişimine ve olgunlaşmana katkıda bulunmakla kalmazsın, aynı zamanda başkalarına da ilham verirsin. Böylece herkesin kabul gördüğü, güvenli, samimi ve empatik bir alan oluşur.
Gerçek benliğe ulaşmak ve anlamlı bir yaşama doğru ilerlemek için öz farkındalık ve içsel düşünüm şarttır. Değerlerimiz, inançlarımız, ilgi alanlarımız ve duygularımız üzerine düşünmek, bunları bir günlüğe yazmak veya meditasyon ve öz yansıtma çalışmaları yapmak, kendimizi daha derinden anlamamıza ve kişisel gelişim yolumuzu netleştirmemize yardımcı olur. Başkalarıyla kıyaslamaktan uzak durmak, güçlü ve zayıf yanlarımızı kabul etmek, duygularımızı dürüstçe ifade etmek ve sağlıklı sınırlar belirlemek bu sürecin önemli adımlarıdır. Bu uygulamalar, toplumsal baskılardan ve dış zorlamalardan arınmış, tamamen gerçek benliğimizle uyumlu bir yaşam inşa etmemize yardımcı olur.
Gerçek ben olmak, sabır, pratik ve kararlılık gerektiren sürekli bir süreçtir. Kendimizi kabul etme ve otantikliğimizi ifade etme yönünde attığımız her küçük adım, bizi anlamlı bir yaşama biraz daha yaklaştırır. Böyle bir yaşam, zihinsel sağlığımızı güçlendirir, ilişkilerimizi derinleştirir ve hayatın her alanında tatmin, amaç ve anlam hissi verir.
Sonuç olarak, otantiklik ve gerçek benliğe uygun yaşamak, sadece kendimizin değil, çevremizdekilerin de yararına olan, anlamlı, amaçlı ve doyurucu bir yaşama giden bir köprüdür.
Alireza Chizari, Tahran Eyaleti Tıbbi ve Farmasötik Ekipman Tedarikçileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve kişisel gelişim alanında araştırmacı
